Mart 26, 2006

Dün İzmir Bugün Limon

Bu şehri seviyorum; güneş çıkar çıkmaz kendini gördüğü ilk çimenliğe atan ve uzanan insanlar olduğu için, evinize giderken yolda birbiri ardına giden rengarenk 10-15 tane Vosvos görebileceğiniz için, Sokaklar Tekin DeğiL'in pek de geçerli olmadığı bir şehir olduğu için, sevdiğiniz sanatçılar şehrinize gelecekse mekanı tahmin etmekte pek zorlanmadığınız için, yolda yürürken ünlü görme olasılığınız sıfır olduğu için, bugün muhteşem bir güneşle baharı dopdolu yaşattığı için.
Geç kaldığınızda trafiği mazeret olarak sadece yağmurlu havalarda kullanabildiğiniz için, şehir içi ulaşımı gayet kolay olduğu için, her türden insan barındırsa da onları geçindirebilmeyi başardığı için, mendilci çocukları gerekirse dövmesini tembihleyen Mc Donald's müdürü olduğu için değil, sevdiğim insanları, arkadaşlarımı ve ailemi yaşattığı için seviyorum İzmir'i.
Kimine göre "gavur" olduğu için -ki pek de önemsemiyorum o kimseyi/leri- kimine göreyse Ege'nin İncisi olduğu için. İğrenç görünümlü körfezden bir deniz yaratan belediyesi için, sıkıldığınızda ve kendinizi Kordon'a attığınızda huzur bulabildiğiniz için.
En kalabalık yerlerinden biri olan Kıbrıs Şehitleri'nin -İstiklal'in aksine- 03.00'da boş ve hemen hemen tüm mekanları kapalı olduğu için; seviyorum. Yaklaşık 32 saattir uykusuz olsam da bana bu cümleleri yazdırabildiği ve bazen aklımı çelebildiği ve daha milyonlarca neden yüzünden İzmir'i seviyorum.

***

yazmış ve Notepad'e kaydetmiş ardından yatıp uyumuşum. 21 saat uyku. Limonlu kek ve limonatayla kahvaltı. Babamın sabah çağrısına cevap vermediğim için uyku hastalığım olduğunu söyleyip gülmesine şaşırdım. Dün annemi bekleyemeden anahtarı alıp evi görmeye gittim. Odam güneş ışığına doyuyor, fark ettim.Bir sabah uyandığımda yüzüme vuran ışığa gülümseyecek ve güneşin benim için doğduğuna inanacak kadar ihtiyacım var bir şeye inanmaya bugünlerde.