Hatta kortej esnasında önünden geçtiğimiz birtakım önemli insanların (?) tenteler altında sırtlarını denize dönüp -püfür püfür keyif- oturmuş olmaları bana iyiden iyiye batmış olmalıydı ki, garson kıyafetleriyle yaptığımız asker yürüyüşünde kafamı o yana çevirmedim, istedikleri selamı vermedim ve bu yüzden dönemin geri kalanında beden eğitiminden hayatım boyunca almayacağım notları aldım. Pişman mıyım? Asla.
13-16 yaş arası arkadaşlarım, kardeşlerim. Nedir 19 Mayıs isteğiniz anlamıyorum. 23 Nisan'ınıza sahip çıkın. Rengarenk elbiseler giyin, çoğunluğunu anne, baba ve kardeşlerin oluşturduğu stadyum dolusu insanların önünde Mevlana dönüşleri, Hepsi sıçrayışları ve Şenay Akay/Tuğba Özay yürüyüşleri gerçekleştirin. Çünkü bu ülke sizden bunu istiyor, bunu bekliyor. Siz böyle davranarak kurtaracaksınız her şeyi. Bir de geçici süreyle koltuğuna oturduğunuz insanları Osmanlı tokadıyla kendine getirirseniz eminim sizden iyisi bulunmayacaktır.
Gençlerin, çocukların sıcaktan bayılmadığı, yapılan törenlere katılmanın nota tabi tutulmadığı, rahatlığın vereceği sağlıklı düşünme ortamıyla hak edenlerin bayram ve törenlerine sahip çıktığı nice 19 Mayıslar nice 23 Nisanlar dilerim.
-seni çok özledim-
***
not: İstanbul'dan vazgeçmedik, hala ısrarlıyız. Ya olacak ya olacak gözüyle bakıyoruz. Yas iptal şimdi hepimiz stadlara koşuyoruz!