Nisan 25, 2006

İş Başıma Vurdu

"Yazıyorum yazıyorum yorum yok. Madem okuyorsunuz bari yorum yapın. Bu blogu sadece kendimi tatmin için açmadım fikirler önemli diyorum ama nerde..."

Herkesin bir Cv'si olmalı" diye düşünüp Cv'mi hazırlamaya başladığımda bu kadar silik biri olduğumun farkında değildim. Ne adam gibi deneyim yazabildim, ne referans ekleyebildim, ne de şu anıma benzeyen bir vesikalık fotoğrafımı bulabildim. Cv bittiğinde çok hüzünlü duruyordu. Derme çatma kulübeler gibiydi yine de bir heves yollayabildiğim kadar çok yere yolladım. Tabii hiçbirinden -değil işe almak- cevap dahi gelmedi.
Ben bunu sevmiyorum. Hem de hiç sevmiyorum. Eğer ben vaktimi sizin için ayırmışsam en azından tek kelimelik de olsa bir cevap maili beklerim. Buna da en doğal hakkım derim. Tabii bundan sonra devreye sizin kişiliğiniz, düşünceleriniz vs. girer. Ya maili okuduktan sonra çok meşgul olduğunuz için cevap yazmazsınız; çünkü dünyanın en önemli insanısınız, ya nasıl olsa işe almayacağım diyerek cevap yazmazsınız; çünkü siz holding patronu falansınız, ya yüz göz olmak istemezsiniz; çünkü siz çok popüler, herkesin mail beklediği bir insansınız ya da cevap yazmazsınız; çünkü siz insan olduğunu sananlardansınız.



Acaba Türkiye'deki bütün gazetelere mail yollasam ve stajer olarak, ofisboy olarak vs. istediğimi söylesem kaçından cevap gelir... Efendim? Hiç mi?
Hiç mi hiç şaşırmam!