Şubat 14, 2006

Yalnızlar Günü Mü Var Sanki?

Durum ne kadar vahim. Hayatımın merkezine birini koyup dünyayı boşlamayı özlemişim, birine hediyeler almayı ve saatlerce onu düşünmeyi de tabii. İnsan yalnız geçirince sevgililer gününü bitmesi için dua ediyor. Her yer çiçekçi dolmuş, sevgililer günü hatrına aşklar başlıyor. Tanrım bugüne uyanmamış olmayı ve tüm günü uykuda geçirmeyi dilerdim. Romantiklikten kırılıyor insanlar. 525 adını verdiğimiz ölüm makinesi okul otobüsümüzde bile herkes sarmaş dolaş. Erkeği -benim tabirim değil- demire tutunan kız sevgilisine dolanıyor. Gözümün önü vıcık vıcık sevgili kaynıyor. Bana düşen yalnız arkadaşlarımı gaza getirip dedikodu yapmak değildi aslında. Gaza getirilenlerden oldum ve kendimi bir yandan tırnaklarımı yerken diğer yandan da "çocuk çok çirkin", "kıza bak ne yılışık" muhabbeti yaparken buldum. Durum cidden vahim. Eve geliyorum annem yalnızlığımın bunalımından kurtulmam için köfte patates kızartıyor. Normal zamanda yalvarsan anca yapan insan bugün kendiliğinden sevdiğim yemekleri pişiriyor. İnternete giriyorum sitelerde kalpler, güller resimler uyuz oluyorum. Abim muhtemelen sevgilisiyle birlikte, annem heyecanla babamı bekliyor ve ben, ailenin yalnızı bir kedim bile yok. Gün batıyor diye seviniyorum ben ama gün aslında bitmiyor. Barlara, ortamlara akılıyor. El eleyken eller havaya yapılıyor veya ulu orta öpüşülüyor. Normal zamanda kız arkadaşımla sarılmış yürürken gören teyzeler "başımıza taş yağacak valla" derken bugün etrafındakilere "maşallah, ay ne güzeller" diyerek bakıyor. Winamp'ta "Günaydın Sevgilim" çalmasın diye listeden siliyorum. Aşksız şarkılar dinliyorum gezegen x'te sevgililer günü kutlanır mı acaba? Evet, bugün yaşanmadı böyle bir gün aslında hiç olmadı. Bünye bu kadar sapıtmadı ve ben aslında uyanmadım, sadece kabustu. Kabus!