Haziran 08, 2005

Terazi.

"Herkesi parmağında oynatabilir..." böyle bir özelliğim olduğunu bilmiyordum.Hoş bilsem de uğraşmazdım galiba.Zaten bu bana ait bir yargı değil.Çoğul terazilerin içindeki tekil teraziyim ben.Biraz daha farklı yani.Öf nerden estiyse aklıma bu burç meselesi.Bugün sabah 09.30'da ilk sınavıma girdim.1,5 saat kalıp çıktım ve arkadaşımı bekledim.Diğer dersaneye yürüdük.Oradaki sınavın başlamasına yarım saat vardı.Ucuz döner yedik,belki zehirlendik.Sonra o sınavda da 1,5 saate yakın kaldım Bahane'ye gittim.İstanbul'dan arkadaşım gelmişti.Yanına gittiğimde Burak'la tavla oynuyorlardı.Onlar oyunlarını oynarken ben cumbanın biraz altında kalan asmadaki yaprakları seyrettim.Kendimce biraz hayatı sorguladım,doğrularımı yanlışlarımı tarttım,oranladım.Bir sigara daha yaktım.Sonra Logos'a geçtik.Hesabı öderken adam kimin adını yazdıracağımızı sordu Burak kız arkadaşının adını verdi.Meğer oraya hesap açtırıyormuşsun her gelişinde hesaba adını yazdırıp hesabında biriken para kadar bileklik,eski kaset falan alıyormuşsun.Bir nevi teşvik primi yani.Hoşuma gitti.Çıkışta bir an adımı hatırlamak istedim.Hatırlayamadım.İçim ürperdi,gölgeme bastım.Burak Metro'nun albümünü verdi dinlemem için.Birazdan dinleyeceğim.Şarkı sözlerini okudum,karamsar bir hava buldum.Neyse zaten ihtiyacım olan da buydu.Asansör 6. kata gelene kadar İstanbul hayali kurdum.Kısacası bugün çok yoruldum.Anlatım bozukluğu sorusunu sanırım yanlış yaptım.