"so this will be your home and shelter
your home and shelter...
no need to check-in
no need to put your name on papers
and you can leave whenever you want
whenever you want."
neyi neresinden tutacağımı, hayata neresinden eklemleneceğimi bilemezken öyle çok şey oluyor ki art arda... başım dönüyor sonra. başımda siren sesleri. sağımda solumda keskin, soluk, soğuk çelikler. midem bulanıyor sonra. dayanamayıp kusuyorum. tüm biriktirdiklerimi, sol bileğimden içime girip, vücudumun nerelerini dolaşıp çıktığını bilmediğim şeyleri köpük köpük. başımın dönmesi yerini boşluğa bırakıyor. omuzlarım üstünde taşıdığım şeyin içi boşaltılıyor. ortalık mahşer yeriyken, ortalık tan yerine dönüşüyor. sabaha karşı birileri sürekli ağlıyor, birileri sürekli özür diliyor, birilerine uzan diyorlar, uzanıyorum ben de, birileri sürekli geliyor, birileri sürekli gidiyor.
ben ismini unutuyorum.
ben cismimi unutuyorum.
geride kendimi bırakıp kuş gibi uçuyorum.
ve uyuyorum.
ve uyuyorum.
ve uyuyorum.