Kasım 11, 2011

Her ne olursa olsun daha kötüsü de olabilirdi diyerek sakinleştiriyorum kendimi. Çünkü böylesine pis, böylesine pisleştirilmiş bir şehir burası.
Yine de başıma ne gelirse gelsin, bu kadar kısa zaman aralıklarıyla olması pek hoş olmasa da, nefes almak istediğim yerdeyim diyebiliyorum hala. Burada nefes almayı seviyorum. Vazgeçmedim daha.

Kendimi sadece kendime emanet etmekle en doğrusunu yaptığımı fark edip duruyorum her yeni olayda. İnsan denilen şeyden, gerçekten, ziyadesiyle hoşlanmıyorum çünkü. Tiksiniyorum bile diyebiliriz hatta.
Bitmek bilmeyen bencillikleri, sonu gelmeyen ahkamlar kesip gözlerinde birbirlerini sürekli küçük düşürmeleri, birini batırıp diğerini yüceltmeleri, ve daha nicesi...
Tüm bu bayağılık ve çiğlik midemi bulandırıyor. Ve adım hiç layık olmadığı ağızlarda anılıp kirleniyor. En çok da buna üzülüyorum sanırım.
Neyse.