Kasım 17, 2011

"sanırım bu benim kısır döngüm.
biriyle tanışıyorum, harika biri oluyor.
onda kendimi kaybediyorum,
tüm problemlerimi çözeceğini sanıyorum
ve bir anda onun problemlerinde kayboluyorum.
oysa sen iyileşmek bile istemiyorsun."

şimdi elimde, önümde koskocaman bir hayat var. bana bahşedilmiş, verilmiş, bağışlanmış, bana sordunuz mu ki en başında?
ve ben onunla ne yapacağımı gerçekten bilmiyorum.
bütün ışıklar tek tek kapanırdı, geriye ay ışığı kalırdı bir tek belki. uzanırdık boylu boyunca. sonra ben usul usul, tane tane anlatırdım. sonra sen usul usul, tane tane dinlerdin. hep bir çözüm bulamazdık belki. sorunlar boyumuzu aşardı ama üstümüzü örterdik. uykuya dalardık. kokularımızı karıştırıp rüyalara doyardık. bana gözlerimi kapattırıp hayaller kurardın, ben kurduğun bütün hayallere inanırdım. belki hiç belki de hataların tümünü sadece ben yaptım.
ama biliyor musun,
şimdi elimde, önümde koskocaman bir hayat var. bana bahşedilmiş, verilmiş, bağışlanmış, bana sorulmamış hatta en başındayken daha
ve ben onunla ne yapacağımı gerçekten bilemezken, ışıkları kapatamıyorum, gözlerimi kırpamıyorum, düşüncelerimi susturamıyorum.
ben artık hayal kuramıyorum.



"
art arda değil, üst üste koymaya ihtiyacım var taşları bu sefer. bunun farkındayım ve gerçekten istiyorum."