Tüm bunları yaparken çok şeyden vazgeçebilirsiniz, pek çoklarını ihmal edebilirsiniz ama gün geçtikçe, bitiş çizgisine yaklaştıkça o kadar heyecanlanırsınız ki, kalbinizin ters döndüğünü, midenizin artık ayağa kalktığını, gözlerinizin titrediğini söylersiniz. Saçmalarsınız ama olanlar tam da bundan ibarettir, bir şey yapamazsınız.
Bazen kendiniz için sonsuza kadar susar, sadece onun için ölene dek konuşursunuz. Öleceğinizi sandığınız her an yeniden doğarsınız. Dünyanın aranıza girmesine izin vermemek için sımsıkı sarılırsınız ve hiç ayrılmayacağınıza inanırsınız.
Hayatınızın aşkını bulduğunuzda, onun O olduğunu bildiğinizde ve yanılmadığınızda her şeyin mümkün olduğunu hisseder ve hiç durmadan sabrınızı sınarsınız.
İki kadeh sıcak şarap, karşı sandalyenizde onun varlığı ve küllükte birkaç sigara için, o mükemmel anın her saniyesini tekrar yaşamak ya da hatırlayabilmek için... Sayısız hatıralarınıza yenilerini eklemek için... Bütün olup tamamlanana kadar parçalar halinde yaşamaya devam edebilmek için... Kötü şeylerin olduğu bu koskoca dünyada kendinizi evinizde hissettiğiniz tek yere tekrar dokunabilmek için, her şey ne kendiniz ne de onun için, her şey aslında birbiriniz için...
ve seni sevdiğimi, hep seveceğimi bildiğin için...
ve seni sevdiğimi, hep seveceğimi bildiğin için...