Ocak 18, 2010

bir uçurtmam olsa mesela. saatlerce koşturarak onu uçursam, kuyruğuna kırpılmış gazetelerden ilaveler yapsam ki daha da yükseklere çıkabilsin. tamamını rengarenk boyasam, bana ait olmayan gökyüzüne bıraksam, önce gevşek sonra sıkı. çok sert çekersem çakılacağını bilsem. bildiklerimi unutmasam. sevdiklerimi itmesem. gitmesine izin vermesem, gitmeyi hiç istemesem.
keşke birkaç gün içinde yeniden ağlayabilsem.