Sabah ezanından korkuyorum. Uyuyamıyorum. Uyumuyorum. Okumuyorum. Yazmıyorum. Çekmiyorum. Dayanamıyorum. Konuşmuyorum. Susmuyorum. Çelişiyorum. Çelişiyorum. Çelişiyorum. Çelişiyorum.
Dayanamıyorum...
Bitmesini istediğim şeyler isteğime rağmen daha çok uzuyor. Bir saat varsa eğer 24'te bitmiyor. Sayılar sonsuza uzanıyor. Bir gün bir duvar saati kadarsa ve duvar saati 24'te bitmiyor, sonsuza uzanıyorsa o gün de sonsuza uzanıyor demektir. Hiç uyunmayan bir hayat bir gün mü demektir? Ne gerek var ki?
~
Pencerenin önündeki tele takıldı külleri, nefesi telleri aşarken. Boşlukta bir güvercin asılmıştı, ona bakıyordu. Gözleri ne kadar da hızlı çarpıştı... Fırında saklanmış bir kek, yatağında uyuyan kağıtlar, masasında yazmadığı satırlar... Gidecek bir yerim yok, dedi. Bu cümleyi söylediğinde her zaman gittiği yerdeydi. Gidecek bir yeri daha olsun istedi; diledi, yıldız kaymadı; diledi, güneş açmadı; diledi, yağmur yağmadı; diledi. Hep diledi. Dileklerini duvar saatinden aşırdı, akrep ve yelkovanı karıştırdı, bulutları çakıştırdı.