Hiç Starbucks tecrübesi yaşamamış biri olarak Starbucks mug'ını ilk gördüğümde "beyaz, üzerinde de yeşil bir amblem falan ne menem bişey ki bu?" diye düşünmüştüm. Hatta onu abimden aşırmak yerine kendi fincanlarımı, kupalarımı daha bi'çok sevmiş içten içe "ahaha salak mug sonunda kalemlik oldun" demiştim.
Fakat geliyorum ve görüyorum ki Starbucks kimileri için çok önemli bir yer. Çok meşhur, çok pahalı, çok ciks mekanı, çok gösteriş delisi tıklımı, çok seveni olan bir yer. Tabii ki içimden keşfe gitmek geliyor. Ancak İstiklal'de önünden geçerken "ıyy tiplere bak puhahah" yaptığım bir yere bugün gidip "pardon teftiş yapacaktım, belki devamlı müşteriniz olurum zira bir hanımefendiden karamel şurubunuz olduğunu duydum, biliyor musunuz ben karamele bayılırım!" demeyi kendime yediremiyorum. Belki de Starbucks'a benimle gidecek bir arkadaş bulamıyorum.
Eğer benimle beraber teftişe gelmek isteyen olursa, söz hesap benden.
not: bu teklife Ankara'da bulunacağım vakitler dahil değildir. Hiç heyecan yapmayın hanımlar.