Fotoğrafımın çıktığı Radikal Genç masamda, notlarım ve ders kitaplarım diğer masada, Sour Cream & Onion Pringles -Vintage yüzünden- da o masada, bir adet "üç al iki öde" kampanyalı Dalin ıslak havlu paketi - neden aldıysam - de orada, yine bir paket Winston Box ve iki paket damla sakızlı First orada.
Ben burada, düşünceler kafamda, okumam gereken kitaplar üst üste rafta...
Her şeyin bir yeri var, bir haddi, sınırı var. İşte bu sınırı aşan kimsenin ağzına biber sürülür, eline cetvelle vurulur. Ha bunlar illa fiilen yapılmak zorunda değil, yazı da adam dövmenin bir diğer yoludur:
Meşgul insanlara kanca takmaya çalışmak, aşağılık komplekslerini unutup başkalarını komplekse sokmayı amaçlamak ve gereksiz yere hem de seni hiç ilgilendirmiyorken başkalarının hayatlarına balıklama dalıp - hem de hiç güzel olmayan burnunuzla - karışmak ve onların hareketlerine kulp takmak hiç mi hiç yakışmıyor sana.
Dediğim gibi her şeyin bir yeri, bir haddi, sınırı var. Yerinde dur! Haddini aşma! Sınırdan çıkma!
Pardon ama yaşınız kaçtı?
lay la lay la lay.