Ocak 29, 2009

yutkunamadıklarım, anlatamadıklarım, dokunamadıklarım ve uzaklaşamadıklarım...
oysa ben o kadar yorgunum ki bulduğum ilk huzurun koynunda yüz yıllık uykulara dalıyorum, uyanıp seni öpüyorum uyumadan ellerine dokunuyorum.
ilk defa kağıtların dili olsa da konuşsa diyorum, duyacaklarıma katlanamayacağımdan yüzünün olmadığı fotoğrafını elimden düşürmüyorum.
ellerimde bir kağıt, gerisi öyle işte...

unutmadan;
"you're a tragedy starting to happen"