saint antoine ve santa maria draperis'teki dileklerimi yenilemeyeceğim. zaten ne istediği az çok tahmin edilebilir biri haline geldim. ya zırhlarımdan kurtuldum ya da daha çok kabuk tuttum, hangisi oldu emin değilim. yine de, iyiyim.
kendimi sıksam yeni yıldan bir elin parmağını geçmeyecek kadar beklentim çıkar. hepsi çok basit şeyler, o yüzden kabul etmemezlik yapmayalım, anlaştık mı?
très bien, merci.
d'accord, j'accepte que je m'ennui un peu ce soir,
mais s'il tu plaît ne me laisse pas ici, tiens-moi de conclure.
whatever, bonne année.
Aralık 24, 2009
insanlara yapmalarını istediğim şeyleri zorlanarak ve arada sırada söylesem de -kıyasladığımda- neredeyse hiç, yapmamalarını istediğim şeyleri söyleyememişim.
hepimizin istisnaları var tabii. önemli olan öyle kalabilmek aslında.
bir zamanlar aklına gelen her şeyi yaz demişti bana, bütün cümleleri. birbiriyle bağlantılı olmasın, saçmalık olsun, ne olursa olsun sen sadece yaz demişti. belki de hala onun sözünü dinlediğim için yazıyorum. hırkalarının, kazaklarının uçlarını çekiştirip dururdu. anlamsız detayların şu an oluyormuş gibi gözümün önünde canlanması. garip.
son günlerde en çok izzie ile beraberken ağladığımı söylemiş miydim?
hepimizin istisnaları var tabii. önemli olan öyle kalabilmek aslında.
bir zamanlar aklına gelen her şeyi yaz demişti bana, bütün cümleleri. birbiriyle bağlantılı olmasın, saçmalık olsun, ne olursa olsun sen sadece yaz demişti. belki de hala onun sözünü dinlediğim için yazıyorum. hırkalarının, kazaklarının uçlarını çekiştirip dururdu. anlamsız detayların şu an oluyormuş gibi gözümün önünde canlanması. garip.
son günlerde en çok izzie ile beraberken ağladığımı söylemiş miydim?
Aralık 23, 2009
Aralık 19, 2009
Aralık 14, 2009
zaman.
yumurta, süt, şeker, un, yağ, kabartma tozu, vanilya, kakao, önceden ısıtılmış 160 derece. bazen beyaz bazen siyah. bazen dalgalı, bazen çikolatalı.
dünyanın en güzel renkli kalıpları, yıldız dışındakilerin eşleri var. kalpten çıkanlar dağılır. unutmamak lazım.
zaman.
40 - 50 dakika arasında bir yerlerde. üstü kızarınca, içi de pembeleşen. çoğunlukla kalabalıkta ama tercihen yalnızlıkta.
zaman.
yumurta, süt, şeker, un, yağ, kabartma tozu, vanilya, kakao, önceden ısıtılmış 160 derece. bazen beyaz bazen siyah. bazen dalgalı, bazen çikolatalı.
dünyanın en güzel renkli kalıpları, yıldız dışındakilerin eşleri var. kalpten çıkanlar dağılır. unutmamak lazım.
zaman.
40 - 50 dakika arasında bir yerlerde. üstü kızarınca, içi de pembeleşen. çoğunlukla kalabalıkta ama tercihen yalnızlıkta.
zaman.
Aralık 09, 2009
"it's not about geography
or happenstance."
insanlara gönül rahatlığıyla "siktir" diyebilme lüksü istiyorum.
bir de linkteki videoyu çok sevsem de sana armağan ediyorum. evet bunu yaptım, yapıyorum, yapacağım da. sıkıyosa izle dememe gerek yok, kahrola kahrola izleyeceksin biliyorum. ve işte bunu inanılmaz çok seviyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=g5TfAc6s0e4
rachael'e not: yavrum n'aptın sen? hem de 9 dakikalık versiyonuna? çok pis canını yakarım haberin olsun.
or happenstance."
insanlara gönül rahatlığıyla "siktir" diyebilme lüksü istiyorum.
bir de linkteki videoyu çok sevsem de sana armağan ediyorum. evet bunu yaptım, yapıyorum, yapacağım da. sıkıyosa izle dememe gerek yok, kahrola kahrola izleyeceksin biliyorum. ve işte bunu inanılmaz çok seviyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=g5TfAc6s0e4
rachael'e not: yavrum n'aptın sen? hem de 9 dakikalık versiyonuna? çok pis canını yakarım haberin olsun.
Aralık 02, 2009
"and in the afternoon then maybe we'll talk
i'll be exhausted so i'll probably sleep
and we'll get a chinese and watch tv"
şarkı bu kadar tatlı olduğu için mi yoksa biz hep böyle şeyler yaptığımız için mi bu kadar seviyorum bilmiyorum ama hayallerimin hepsini, hayallerimizin hepsini seninle gerçekleştirmekten inanılmaz keyif alıyorum. öyle tatlı bir hayat ki ikimizin yaşadığı neresine dokunsam havaya şekerden bulutlar uçuyor.
ayrıca ona söylemeyi unuttum, bir de en çok saçlarını seviyorum. özellikle parmaklarımın ya da dudaklarımın arasında. hatta nefesinle boynumda.
i'll be exhausted so i'll probably sleep
and we'll get a chinese and watch tv"
şarkı bu kadar tatlı olduğu için mi yoksa biz hep böyle şeyler yaptığımız için mi bu kadar seviyorum bilmiyorum ama hayallerimin hepsini, hayallerimizin hepsini seninle gerçekleştirmekten inanılmaz keyif alıyorum. öyle tatlı bir hayat ki ikimizin yaşadığı neresine dokunsam havaya şekerden bulutlar uçuyor.
ayrıca ona söylemeyi unuttum, bir de en çok saçlarını seviyorum. özellikle parmaklarımın ya da dudaklarımın arasında. hatta nefesinle boynumda.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)