Haziran 13, 2007

Yüzyıllar önce çıkmış, çıktığı dönemde popüler olmuş/olmamış sevdiğimiz şarkılar dönüp duruyor listede.

Sabah bindiğim metroyu beklerken gözümün içine bakan kız sen olsaydın eğer sağ elimin parmaklarıyla saçlarını kafanın arkasından sıkıca tutar suratını camla kaplı yangın dolabına çarpardım.
Böyle bir his var içimde. Adını duyduğumda, adımı andığında, adımı aklında dolaştırdığında aklıma geliyor.
Metrolardan uzak dur, camla kaplı yangın dolaplarının yanındayım.

Ortalamayla geçtiğimiz zamanlardan bir hatıra gibisin aslında sen. Karnenin hep "ortalama ile" şıkkı işaretli ve sağ altta, imzanın biraz yukarısında, hep o sahte "daha çok çalışmalısın" ibaresi. Bence böyle mühürleri vardı öğretmenlerimizin, çaktılar mı el yazısı şeklini alıyordu. Zira hala değişen bir şey yok benim nazarımda. Rengi bile hala aynı.

En çok da sigara söndürmeyi severdik. Bir kez denedik. İzi bile kalmadı. Adın bile kalmayacak.
Ölümü düşünmek ne kadar kötü ve rahatlatıcı zaman zaman. Sen ölüyorsun ve unutuluyorsun. Hayatların sürerliğinde hiçbir etkin yok, çarpma işlemindeki etkisiz elemandan farksızsın. Bir yerlere, başka hayatlara girip artıyorsun, çıkıp eksiliyorsun ama çarptığında hiçsin. Belki de miniciksin.

Camla kaplı yangın dolabı, uzak dur. Suratın dağılırken bileğimde sigara söndürmeyi özledim.