Hayata dair o veya bu şekillerde her evrede bazı kararlar almışızdır. Bunların çoğu biraz da hayallerimizin gölgesinde kalıp uygulanmamıştır. Olsun, devam etmek lazım.
Şu sıralar en çok hayalini kurduğum şey bir an önce staj yapmaya başlamak. Yo hayır, ev/araba/para/sevgili/çocuk vb. değil gayet basit bir şey istediğim. Bunu neden istiyorum diye kendime sorduğumda aldığım cevap idiot musun dercesine bağırıyor: "Dostum sen bu mesleğin okulunu okuyorsun?"
Ama hemen kafalarımızı pratiğe çevirip bir de görüyoruz ki gazetelerin yarıdan fazlası Aydın Doğan'a ait lise tarafından tutulmuş geriye kalanlarıysa kapanmakla kapanmamak arasında gidip geliyor gözleri stajyer görmüyor. Eline bir gazete alıyorsun içi gazetecilikle uzaktan yakından alakası olmayan, tecrübesi bulunmayan, Türkçe'yi neredeyse blogunun ağzıyla konuşup yazan ve belki de sizin ya da sizin çizginizde olup bekleyenlerin çok daha iyi yapabileceği işi, yazmayı, sizin yerinize o yapıyor. Böyle durumlarla karşılaştığınızda tıpkı berbat geçen finalinizden çıktığınızda söylediğiniz gibi sinirlenip "bırakıyorum her şeyi" diyebiliyorsunuz, tabii ki öyle yapmıyorsunuz.
Ortamda yeterince zembille inmiş blog yazarından/kitap yazarından/söz yazarından/bekliyorum çok yakında bizim sokaktaki bakkaldan bozma köşe yazarı ve kendine gazeteci etiketini yapıştırmış kişi varken meydanı boş bırakmak olmaz.
En eğlencelik kısmı da ilk yazılarında yer alan "ay gastecilik -sen şimdi şuraya otur hepsi geçecek- benim çocukluk hayalimdi X amcam sağolsun -ayırsana şu kelimeyi be!- beni bu köşeye oturttu bi daha da kalkma dilediğin kadar saçmala dedi" cümleleri. Kah saç yolarak kah gülmekten ağlayarak okuyoruz köşelerinizi. Bunu da "a aa amma kıskanmış beni, neyse şekerim nazar değmesin bi tarafımızı kaşıyalım şuradan bi Tdk sözlüğü alalım da havamızı bulalım"cı arkadaşlara tüm saygı ve sevgilerimle yolluyorum.
Kusura bakmayın köşelerinizden ve gökten indiğiniz zembillerden nefret ediyorum. Ha bizde yok mu? Cep telefonumuz zembille dolu ama siz, "mankense mankenlik yapsın şarkı söylemesinci" arkadaşlar, bugün tükürdüğünüzü yalarken gazeteci olmak için çabalamak yerine başka yollara başvurmaya ne gerek var? Çetrefilli yolda ilerlemek daha eğlenceli, ileride ayağını kaydıracağımız her siz, bugünlerin "bonus"u olarak bizlere geri döneceksiniz.
Çok öptüm.