Aralık 09, 2011

Biri var.
Köşeyi döndüğüm her sokakta karşıma çıksın istiyorum. Göz göze gelme ihtimalimizi düşünüyorum uzun uzun. Parmak uçlarımı ensesinde gezdirdiğimde ne hissedeceğini. Su doldururken dönüp "sen de ister misin" dese, suratı neye benzerdi acaba..? Böylesine yalın. Sade.
Neyse biri var.
Uzun zamandır kelimelerini içiyorum. Sesini örtüp uyuyorum üzerime geceleri. Ayağım ilk tökezlediğinde kolumdan tutmuştu beni. Buradayım, gibi bir şeyler söylemişti ama çok başım dönüyordu, yapamamıştım. Ne dediğini duymuş da anlayamamıştım.
Şimdi o biri, var.

Hiç duymadığım kelimeleri söylesin istiyorum, kimsenin bakmadığı gibi baksın bana, kimsenin gülümsemediği gibi gülümsesin. Telaşsız, riyasız, yalansız.

Acele etmediğimiz zaman hayatlarımız daha güzel sanki. Her şeyi ağırdan aldığımız zaman, sağlam adımlar attığımız zaman. Bir şeyleri güvenle oluşturup sır gibi sakladığımız zaman. Kimse bilmesin, kimse görmesin, kimse demesin diye diye.
Belki de en güzeli gerçekten böyle.
Bu kısmı kimseye anlatmayacağım.


Bu arada hiç söyledim mi bilmiyorum ama Paris, seni ilk günden beri çok seviyorum. Canım.