çok şaraplı bir gecenin pazar sabahına kedilerimle yalnız uyanmışım. kar bembeyaz yapmış yine her yeri, aşırı ayaz ama güneş de çıkmış bir yandan parlıyor değdiği her yerde. kahvemi demlemişim, geçmişim cam kenarına dışarıyı, günü izliyorum.
bir şeyler eksik duygusu gitmiyor uzun zamandır içimden, sonra eski günlerin alışkanlığı ile açıyorum spotify’dan tori’yi bırakıyorum sesi doldursun odayı, değdiği her yerde parlasın. içimdeki boşluk bir nebze de olsa doluyor ya da başka bir şeye dönüşüyor, bırakıyorum olsun.
almost brave,
almost in love,
vanilla.